AHLAKSIZ OLAN KİM?

          Siyaset ve Ahlak. Kimi insanlar için birbirine karşıt kelimeler. Yani siyaset yaparken ahlaktan ödün vermek gibi. Siyaset herkesin az çok yaptığı, ahlak ise herkesin sahip olamayacağı özel bir kavram. Hele ki siyaset yaparken ahlakı unutmamak son zamanlarda oldukça önemli bir meziyet oldu. 

            Yazımızda 4 anahtar kelime var; Siyaset, ahlak, akıl ve paylaş butonu. Hani şu sosyal medyadaki gönderilerin altında bulunan 3 butondan birisi. 4 kavram birbiriyle alakasız gibi duruyor ama aslında çok alakalı. Özellikle sosyal medyayı bataklık haline çevirenler için.

          Bir insanın siyasi konularda belirli bir fikri ve düşünceleri olması normaldir. Bu düşüncelerini de sosyal medya gibi mecralarda paylaşması ve başkalarını etkileme çabasında olması doğaldır. Ancak bu fikirlerini ifade ederken ahlakını ve aklını kullanması daha önemlidir. Paylaşım yaparken iftira atmamak, bilgili olmak, yalan söylememek, toplumlar arasında fitne ve bozgunculuk yapmamak daha da önemlidir. 

          Günümüzde sosyal medya kullananlar tarafından rahatlıkla görülen bir bozulma var. O bozulma da insanların paylaşım yaparken ahlaktan, onurdan ve haysiyetten ödün vermesi sorunu. Tabi bunu herkes için söylemek yanlış olur. Özellikle ve bilerek gerçek olmayan paylaşımlar yapan, halkı belli bir gruba ve etniğe yönelik saldırılara yönlendiren, toplumu kutuplaştıran, halkı kin ve düşmanlığa sürüklemek isteyen provokatörler mevcut. Daha da kötü olanı ise toplumun aklını kullanmadan her gördüğü paylaşımları gerçek zannedip, doğruluğunu teyit etmeden, kendi düşüncelerini destekleyen her paylaşımlara balıklama atlamasıdır. Provokatörlerden sonra en büyük ahlakı çöküntü bu kişilerdedir. Acaba bu paylaşım gerçek mi, acaba bu paylaşımı yaparsam ve gerçek değilse insanlara iftira atmış olmaz mıyım diye düşünememek en büyük cehalettir. Paylaş butonunu aklından daha fazla kullananlar, aklını devre dışı bırakıp aklının yerine paylaş butonunu kullananlar en büyük hakareti kendilerine edenlerdir. Robottan farkları yoktur, çünkü düşünmezler sadece ''paylaş'' butonuna basarlar.

          Sosyal medyanın en kötü yanı sorumluluğun olmamasıdır. Yani istediğiniz kadar yalan, yanlış paylaşım yapın, iftira atın hukuki işlem yapılması oldukça zor. Bu yüzden provokatörlerin rahatlıkla at koşturabileceği bir ortam oluyor. Ve maalesef  paylaş butonunu aklından daha fazla kullananlar da buna alet oluyor.

          Tüm yazdıklarımızı basit ve gerçek bir örnekle bitirelim; Sosyal medyayı kullananlar hatırlayacaktır. Bir ara şöyle bir paylaşım dolaşıma sokulmuştu;

''100 bin Suriyeli sınavsız devlet memuru oldu, resmi gazetede yayımlandı'' diye. Toplamını hesaplasanız bu akla ve mantığa sığmayacak kadar büyük olana yalanı on binlerce hatta yüz binlerce kişi paylaşmıştır. Bu paylaşanların neredeyse tamamına yakını bu haber doğru mu diye araştırma çabasına dahi girmemiştir. 5 dakika zaman ayırıp araştırma yapsalar bunun büyük bir yalan olduğunu anlayacaklardır. İşte bu kişiler aklını kullanmadan paylaş butonunu kullanan kişilerdir. İnsan azıcıkta olsa düşünmez mi, bu gerçek mi diye. Düşünmüyorlar işte çünkü düşünüp ne yapacaklar orada paylaş butonu var, paylaş gitsin. 

          Yazının başlarındaki anahtar kelimelerin hepsini içinde barındıran bir örnektir bu durum. Siyaset yaparken aklını
kullanmıyorlar, aklını ve zekasını devre dışı bırakanlar sadece paylaş butonuna basıyorlar, düşünmeden paylaştıkları yalanlarla da ahlaksız oluyorlar.

          Siyasi düşünce ve fikirler ahlaktan ve akıldan ödün vermeden de yapılabilir.