30 Kasım 2017 Perşembe

KEMAL İSTİFA

          CHP Genel başkanı Kılıçdaroğlu, geçen haftaki grup toplantısında ortaya bir iddia attı.Kısaca özetlemek gerekirse: Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yakın çevresinin yurtdışına para gönderdiğini söyleyip, Cumhurbaşkanının şahsına yönelik ''senin kaç milyon dolar paran var, sen onu bize bir çıkar bakalım, kaç milyon dolar paran var? Bu paralar nerelerde?'' demişti.

          Cumhurbaşkanı Erdoğan yakın çevresine ilişkin iddiaya:

''Öne sürdüğün iddiaların belgesi var mı? Varsa çıkar hemen ben gereğini yapayım'' diyerek cevap verdi. 
Şahsına yöneltilen ''Senin kaç milyon doların var ...'' diye başlayan iddiaya yönelik: 
''Tayyip Erdoğan'ın yurt dışında 1 kuruş parası varsa, bunu ispat etsin. İspat ettiği anda Cumhurbaşkanlığı makamında bir dakika durmayacağımın taahhüdünü veriyorum. Bunu ispat edemeyen Kemal acaba o makamında duracak mı? O da bana taaahhüdünü versin'' diyerek cevapladı.


          Kılıçdaroğlu son grup toplantısında Erdoğan'ın yakın çevresinin toplamda 15 milyon doları yurtdışına aktardığını iddia etti ve elindeki kağıtları sallayarak işte kanıt, bunlar dekont dedi. Ancak Erdoğan'ın yurtdışında parası olduğuna dair hiç bir şey gösteremedi.

          Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı yaptığı yazılı açıklamada: İddiaların yalan, kağıtların sahte olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlunun gösterdiği kağıtları kamuoyuyla paylaşmasını ve söz konusu kağıtları mesai bitimine kadar savcılığa verip suç duyurusunda bulunmasını istedi. Ayrıca sözünü ettiği kişinin Erdoğanın hiç bir zaman özel kalemi olmadığını söyledi.

          Şuan için gelinen noktaya bakacak olursak;

1-) Kılıçdaroğlu Erdoğan ile ilgili hiç bir belge açıklayamadı.
2-) Kılıçdaroğlu'nun özel kalem müdürü dediği kişinin işadamı olduğu ve hiç bir zaman Erdoğan'ın özel kalem müdürü olmadığı anlaşıldı.
3-) CHP cenahı elinde savurduğu kağıt parçalarını kimseyle paylaşmadı. Mecliste Ak Partili vekiller fotokopi istedi vermediler, medya yayımlamak istedi vermediler. Savcılığa suç duyurusunda bulunmadılar.

          Eyyy Kılıçdaroğlu. Kürsüye çıkınca atıp tuttun. Belge diye eline bir takım kağıt parçaları aldın. Sallaya sallaya bunlar belge dedin. İnsanlar senin sözüne inanmadığı için doğal olarak belgeleri görmek istedi. Sen ne yaptın. Belge dediğin kağıt parçalarını kimseye göstermedin. Halk, belge dediğin şeyleri görecek diye korktun. Neden belgeleri kimseyle paylaşmıyorsun Kılıçdaroğlu?
Turşusunu mu kuracaksınız belgelerin. Neden korkuyorsunuz o kağıtları milletin görmesinden. Belgelerin sahte olduğunun anlaşılmasından mı korkuyorsunuz yoksa iddianızla elinizde salladığınız kağıtların birbiriyle alakası olmadığı için mi korkuyorsunuz?


          Kemal Kılıçdaroğlu

- Sarayın klozetleri altın dedin. Erdoğan gel kontrol et dedi. Klozet kontrolü yapmaya gitmedin. Yalan söyledin iftira attın.

- 180 Ak Parti vekili bylock'u dedin belge göstermedin. Yalan söyledin, iftira attın.

- Hain fetö darbe yaptı. ''Kontrollü darbe'' dedin. Yalan söyledin, İftira attın.

- Ülkemiz, yabancı devletlerle kriz yaşadı. Yabancı devletlerin yanında saf tuttun.

- Referandumu kaybettin. Yenilgini unutturmak için seçimler hileli dedin.

- Erdoğan'ın yakınları para gönderdi dedin. Eline kağıt alıp, belge dedin. Korktun, halka gösteremedin. Yalancı ve iftiracı şüpheni devam ettirdin.

          Bu halk Kılıçdaroğlu ve ekibinden daha akıllı, zekası ve IQ'su daha fazladır. Eline kağıt alıp işte belge diyen, sonrada korkudan o kağıtları kimseyle paylaşmayan kişilere itibar etmez, adam yerine de koymaz. 

          Kılıçdaroğlu bu tür iftiraları atarak toplumu geriyor, halkımızı kutuplaştırıyor. Ülkenin ve milletin enerjisini boş yere harcatıyor. Çamur at, tutmazsa izi kalır mantığıyla hareket ediyor. Muhalefet kelimesini iktidarın ak dediğine kara demek olarak algılıyor. Ülkeye katkı sağlamak bir yana dursun zarar veriyor. 

          Kılıçdaroğlu, bu ülkeye ve millete faydalı bir şey yapmak istiyorsa görevinden istifa etmelidir. İstifa ettiği taktirde ülkeye katkısı şuankinden kat be kat daha fazla olacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder