Türkiye düşmanları için güvenli ülke, güvenli liman konumuna gelmiş bir ülkedir. Fetö militanlarının Türkiye'den kaçıp ilk sığındığı ülkelerden biridir. Üst düzey Fetö militanlarını ülkesinde barındırıp, türlü gerekçelerle Türkiye'ye iade etmeyen ülkedir. Terör örgütü pkk sempatizanlarının rahatça hareket ettikleri, terör örgütü elebaşı posterleriyle rahatça gösteri yapabildikleri ülkedir. Sözde ermeni ''soykırımı'' yalanıyla Türkiye'yi siyasi anlamdan zor durumda bırakmak isteyen ülkedir. Türkiye tarafından iadesi istenen terör örgütü sempatizanlarını iade etmeyen ülkedir. Gazeteci, aktivist kılıfıyla ülkemize casus yollayan ülkedir. Fetö soruşturmasını çarpıtarak Türkiye Alman şirketlerini teröre destekle suçluyor yalanı atarak ülkemizi zor durumda bırakmak isteyen ülkedir. Kim bu ülke ? Tabiki Almanya.
Almanya'nın ülkemizle bir derdi var. Büyük bir hazımsızlık yaşıyorlar. İçlerine bir şey kaçmış sanki onu çıkarmaya çalışıyorlar. Bu kadar deliye dönmelerinin, karalamaya çalışmalarının sebebi başka ne olabilir ki?Ülkemizin Cumhurbaşkanına karşı düşmanlıkları var tabi. Bunu Alman medyası yapıyor. Sayın Cumhurbaşkanımız Almanya'da bir siyasetçi olsaydı ancak bu kadar medyaya gündem olabilirdi. Alman medyası haftada en ez 1 kere Sayın Erdoğan'ı manşetine taşıyarak kara propaganda yapıyor. Erdoğan üzerinden Türkiye'yi kendi halkına ve Avrupa halkına kötü göstermek için türlü türlü algı çalışması yapıyorlar.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Alman Focus dergisine röportaj vermiş. Röportaj da şöyle bir soru sorulmuş; "Bir kamuoyu yoklamasına göre Almanların yüzde 90'ı şu sıralar Türkiye'ye seyahat etmek istemiyor çünkü mesela yanlış bir tişört veya yanlış bir şaka yüzünden tutuklanmaktan korkuyorlar. Bu korkuyu duymakta haklılar mı?"
Peki CHP Genel Başkanı bu soruya nasıl cevap vermiş. "Ne yazık ki böyle bir ortamın gerçekten mevcut olduğunu tespit etmek durumundayım. Uzun zamandır Türkiye'de halihazırda hiç kimse için güvenlik garantisi olmadığını söylüyorum, ne canınız ne de mal ve mülkünüz için. Devlet elbette terör organizasyonlarının propagandasına karşı önlemler almalıdır. Maalesef yasaların geçerli olmadığı ve adaletsiz bir dönemde yaşıyoruz. Dünyanın güvenini yeniden kazanmak için Türkiye acilen normale ve demokrasiye geri dönmek zorunda." diye cevap vermiş. Türkiye düşmanlığı yapan, karalamaya çalışan Alman medyası için mükemmel bir cevap. Ülkesini seven insanlar için ise tam anlamıyla skandal bir açıklamadır. Yabancı bir ülkeye gidiyorsunuz ve bizim ülkemizde '' kimsenin can ve mal güvenliği yok'' diyerek kimse bizim ülkemize gelmesin, gelirseniz ''can ve mal güvenliğiniz olmaz'' diyorsunuz.
Böyle bir açıklama en başta devletin güvenlik güçlerine yapılmış bir hakarettir, iftiradır. İnsanların can ve mal güvenliğini sağlamak için canını dişine takarak gece gündüz mesai harcayan, gerektiğinde can veren asker ve polislerimizin emeklerine ihanettir. Ülkenin 2.büyük partisinin genel başkanı ne söylediğini bilmeli, ağzından çıkan sözün ne anlama geleceğini düşünmelidir. Hele ki Türkiye'yi karalamak için yoğun gayret gösteren bir ülkenin medyasına konuşuyorsanız daha dikkatli olmak gerekir. Dikkatli olunmalı ki Türkiye'yi karalamak isteyen akbabaların ekmeğine yağ sürülmemeli.
Böylesi bir açıklamayı yani ''Türkiye'de hiç kimsenin mal ve can güvenliği yok'' açıklamasını Türkiye'ye düşman birileri yapsa anlarız ve deriz ki adam görevini yapıyor. Ama ülkenin ana muhalefet partisi başkanı yapınca insanların aklında kocaman bir soru işareti beliriyor. Bu adam ülkesini kötülerken, karalarken neyi amaçlıyor diye. Bunun yanında ülkemize Avrupalı turist girişi azaldı deniliyor. Azalır tabi. Bir taraftan başta Alman medyası Türkiye adına kara propaganda yapıyor diğer taraftan ülkemin ana muhalefet partisi genel başkanı Almanya'ya gidip ''Türkiye'de hiç kimsenin can ve mal güvenliği yok'' diyor. Bütün kara propaganda, yalan ve korkutmalar sonucu Avrupalı turist girişinin azalması normaldir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder