Kılıçdaroğlu, partisinin CB adayını: "Eski öğretmen, yeni siyasetçi" diye tanıttı, "gel bakalım buraya" diye kürsüye çağırdı. Her ne kadar Kılıçdaroğlunun aday tanımına uymasa da CHP'nin adayı Muharrem İnce oldu.
İnce, konuşmasını yaparken Kılıçdaroğlunun "yeni siyasetçi" tanımına bozulmuş olacak ki "35 yıldır CHP'nin içindeyim" dedi. Bunu söyleyen İnce, konuşmasının başında parti rozetini çıkartıp Kılıçdaroğlunu vermiş ve "artık tarafsızım" demişti. Bütün mesele rozetteymiş demek ki! Rozet olunca taraflı, rozeti çıkarınca anında tarafsız olunuyormuş! Yoksa 35 yıldır CHP'li olan rozet miydi?
Kılıçdaroğlunu tebrik etmek lazım. Muharrem İnce'yi aday göstererek parti genel başkanlığını muhafaza etme konusunda ne kadar yetenekli olduğunu bir kez daha kanıtladı. Aynı zamanda bir taşla birçok kuş vurmuş oldu.
Birincisi; Kılıçdaroğlu, CB adayı olup kazanamayacağını ve bununla birlikte elinde tuttuğu CHP genel başkanlığından da olacağını anlayınca aday olmadı. Hatta aday olmamak için bin dereden su getirdi, büyük çaba sarf etti. Kazanacağını bilse neden aday olmasın ki? Kılıçdaroğlunun Muharrem İnce'den ne eksiği var.
İkincisi; Kılıçdaroğlu İnce'yi aday göstererek hem parti tabanının isteğine cevap vermiş oldu, hem de parti genel başkanlığı için en kuvvetli rakibini saf dışı bırakmış oldu. Yıllar önce Sarıgüle yaptığı gibi.
Üçüncüsü; CHP tabanı ile İP tabanının benzerlik gösterdiği ve İP'in en çok CHP tabanından oy alacağı söyleniyor. Böyle olursa CHP'de oy kaybı yaşanacak ve bunun sorumlusu görünüş itibariyle Muharrem İnce olacak. Kılıçdaroğlu yırtacak yani.
Haziranda yapılacak seçimin ilk kazananı Kılıçdaroğludur. Çünkü her durumda CHP genel başkanı olarak yoluna devam edecek. Her defasında yenildiği için bağışıklık yapmıştır. Seçimi kaybetse bile hissetmez.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder