TSK'nın yaptığı son açıklamaya göre 3603 terörist öldürüldü. Mehmetçiğimiz tüm dünyaya YPG'nin kof olduğunu, kağıttan kaplan olduğunu gösterdi. Türk askeri karşısında tutunamayacağını anlayan teröristler korkak tavuk gibi Afrin'den kaçtılar.
Halkımız %80 oranında operasyona destek verdi. Terörist sempatizanları ise bu operasyondan rahatsızlık duydu. Bu gibi operasyonların en büyük katkılarından biri de kim devletinin yanında, kim teröristlerin yanında yer alıyor bizlere onu gösteriyor.
Zeytin Dalı Harekatı süresince HDP'nin takındığı tavır kimseyi şaşırtmadı. Terör örgütü PKK'nın siyasi uzantısı gibi hareket eden, sırtını teröristlere dayayanlar yine teröristlerin yanında saf tuttu.
CHP'ye gelince işler karışıyor. CHP yönetimi ilk zamanlarda operasyona destek verdiğini söyledi. İlerleyen zamanlarda ise yalpaladı.
CHP'den ilk hamle Muhasebeci Kenan'dan yani Öztürk Yılmaz'dan geldi. Askerimizle birlikte YPG'li teröristlerle mücadele eden ÖSO mensuplarına ''terörist kaynaklı'' diyerek iftira attı.
İlerleyen günlerde devreye genel başkan Kılıçdaroğlu girdi. Amerikan ağzıyla ''Türkiye, güvenliğini alabilecek noktaya kadar gitmeli ama ben Afrin'e girilmesini asla doğru bulmuyorum.'' dedi. Amerikan ağzıyla diyoruz çünkü aynı günlerde ABD yönetimi de aynı türde açıklamalar yapıyordu. Afrin'e girmeyin diyorlardı.
“Hükümet dünyanın en doğru işini yapsa bile yanında olmayacağız” diyen Engin Altay'ı da unutmamak gerekir. TSK, Afrin merkezi sınırlarına dayandığında "Afrin bir bubi tuzağı, felaket. Sur'un 100 katını düşünün. Bize gelen bilgiler böyle. Askeri bir tuzağa sokacağız. Her köşesinde mayın olan bir labirente Mehmetçiği niye sokuyoruz?'' dedi. Bunlara kim nasıl bilgi verdi bilmiyoruz ama Mehmetçiğimiz bir kaç saat içinde Afrin ilçe merkezini ele geçirdi.
CHP bu açıklamalarıyla Afrin üzerinden siyasi rant elde etmek istiyordu. Hükümetin ak dediğine kara demeyi muhalefet yapmak zanneden CHP, yine ucuz politika peşindeydi.
Afrin ilçe merkezinden kötü sonuçlar gelseydi CHP kafayı kaldırıp ''Biz defalarca Afrin'e girmeyin dedik ama dinlemediler, askerimizi bile bile ölüme gönderdiler'' diyeceklerdi ama bu beklentileri gerçekleşmedi.
Kilis'e roket atıldığında ''devlet nerede'' diyen, roket atılmasını engellemek için operasyon yapıldığında ise ''orada ne işimiz var'' diyenler basit siyasetçilerdir. Ucuz politikalarla siyaset yapanlardır. Halkımız bu ucuz politik manevralara itibar etmiyor.
Zeytin Dalı operasyonu nokta değil virgüldür. Sivrisinekle uğraşmaktansa bataklığı kurutmak en iyisi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder