6 Mart 2018 Salı

Esed'e destek, Erdoğan'a hakaret

   ''Bombalamalarına gerek yok, yakında zaten açlıktan ölecekler.'' Bu sözler günlerce Esad rejimi tarafından bombalanan Doğu Guta'da, hayatta kalmaya çalışan bir kadının sözleri. 

   Doğu Guta'da yaşayanlar bombalardan kaçsa açlık ve susuzlukla karşı karşıyalar. Hasta olsalar tedavi oldukları hastahaneler dahi bombalanıyor. İnsani yardımın şehre ulaşması dahi engelleniyor.

 
   Bu vahşete herkes karşı çıkıyor ama nafile. Malesef dünya düzeni bu, ne kadar güçlüyse bir ülke o kadar özgürdür. İstediği yeri bombalar, istediği kadar insanı çocuk, kadın, masum demeden öldürür. Bazı ülkeler bu insanlık ayıbını güçlü devletleri arkasına alarak yapar. İşte Esad rejiminin Suriye iç savaşının başlangıcından bu yana yaptığı da budur. 

   Herkes karşı çıkıyor dedik ama lafın gelişi tabi. Esad'ın, kadın, çocuk, sivil demeden yüzbinlerce insanı öldürmesine rağmen ülkemizde de Esad'ı destekleyenler var. Bunların büyük bir kısmı azınlık, ancak azınlık olmayan, büyük bir kitlenin yönetim kadrosu da var. O da CHP yönetimi. 

   CHP yönetimi, halkın 21 milyon oyuyla Cumhurbaşkanı seçilmiş Sayın Erdoğan'a yüzleri bile kızarmadan ''diktatör'' diye bağırırlar. Peki siz aynı CHP yönetiminin 7 yıldır süren iç savaşta yüzbinlerce insanı öldüren katil Esad için diktatör dediğini duydunuz mu? Duyamazsınız. Çünkü; CHP yönetimi, Suriye iç savaşı başladıktan 2 sene sonra Esed'e destek ziyaretine gitti. Yani Esed'i destekliyorlar.
   
   CHP yönetimi ve güdümlü Erdoğan düşmanları ülkesinin Cumhurbaşkanına her türlü hakareti  ederler, 1 milyona yakın insanı öldüren katile bir tane kötü söz bile söylemezler.

   CHP yönetiminin riyakarlığı ancak bu kadar net olabilir. 1 milyona yakın insanı öldüren katile destek olur, halkın oylarıyla seçilmiş Cumhurbaşkanına ''diktatör'' der. CHP'nin bırakın Esed'e diktatör demesini ekran karşısına çıkıp eleştirdiği bile nadirdir, belki de hiç eleştirmemiştir. Yüzbinlerce insanı öldüren bir katile destek verirken, bu insafsızlığı vicdanlarına nasıl izah edebiliyorlar acaba!

   CHP'nin Esad tutumunu gördükten sonra ortaya şöyle bir tablo çıkıyor. CHP iktidarda olsaydı Suriye savaşı konusunda ''Esed'e destek ver, gerisini boşver'' politikası izlerdi büyük olasılıkla.

   Suriyeli sığınmacılar konusunda da ''iktidar olursam hepsini geri yollayacağım'' demişti Kılıçdaroğlu. Sığınmacılar için güvenli ortam olmadığı halde geri göndereceğim deyince İsmet İnönü'nün Sovyet zulmünden kaçıp ülkemize sığınan Azeri kardeşlerimizi Ağustos 1945'te Boraltan köprüsünde Sovyetlere teslim ettikten hemen sonra kurşuna dizilmesi akla geliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder